DUYURU
(18 Temmuz 2014)
2014-KPSS SONUÇLARININ AÇIKLANMASI VE KAMUOYUNU BİLGİLENDİRME
05-06 Temmuz 2014 tarihlerinde yapılan 2014-KPSS dört oturum halinde 81 il merkezi ve Lefkoşa-KKTC’de gerçekleştirilmiştir. 05 Temmuz 2014 Cumartesi günü sabah oturumundaki Genel Yetenek Genel Kültür Testine katılacak 1.117.697 aday için; aynı gün öğleden sonra oturumundaki Eğitim Bilimleri Testine katılacak 325.419 aday için; 06 Temmuz 2014 Pazar günü sabah oturumundaki Alan Bilgisi (Hukuk, İktisat, İşletme, Maliye, Muhasebe) Testine katılacak 172.484 aday için ve öğleden sonra oturumundaki Alan Bilgisi (Çalışma Ekonomisi ev Endüstri İlişkileri, Ekonometri, İstatistik, Kamu Yönetimi, Uluslararası İlişkiler) Testine katılacak 107.712 aday için sınav organizasyonu yapılmıştır. 5.500 bina ve 85.209 salonda uygulanan sınavda 259.367 sınav görevlisi görev yapmıştır.
Gerçekleştirilen 2014-KPSS tüm sınav merkezlerinde büyük bir titizlikle uygulanmış, huzur içerisinde sorunsuz tamamlanmış ve sınav bittikten hemen sonra sınav evrakı geciktirilmeden ÖSYM’ye geri ulaştırılmıştır. Merkezimize ulaşan sınav evrakının ayrıştırılması, taranması, optik okuyuculardan geçirilmesi ve değerlendirilmesi çalışmaları da aynı titizlikle yürütülerek sonuç açıklama aşamasına gelinmiştir. Sınav sonuçları, 18 Temmuz 2014 günü saat 18:30’de www.sonuc.osym.gov.tr adresinden adayların erişimine açılacaktır. Açıklanan sonuç belgelerinde KPSS P1-P120 arası puanlar yer alacak olup, Öğretmenlik Alan Bilgisi Testi (ÖABT) ve Din Hizmetleri Alan Bilgisi Testinin (DHBT) sonuçlarını içeren P121-P124 arası puanlar ile ilgili sınavlar yapıldıktan sonra ayrı bir sonuç belgesi ile açıklanacaktır.
Kamuoyuna,
Bilindiği üzere ÖSYM, 2010 yılında ortaya atılan kopya iddiaları ile iptal edilen KPSS sınavının ardından yeniden yapılanma çalışmalarına büyük bir hızla devam etmiş ve bu yapılanmasını; yürüttüğü sınavlarda hak ve adaletin tesis edilmesi temeline oturtmuştur. Aradan geçen süre içerisinde gerek fiziksel ve teknolojik altyapı yenilenmesi, gerek mevzuat altyapısının oluşturulması gerekse yürütülen iş ve işlemlerde, verimli ve performans artırıcı iyileştirmeler ısrarlı ve sabırlı bir yönetim anlayışı ile teker teker hayata geçirilmiştir. Bazı menfaat çevrelerinin tüm yıldırma, baskı kurma, yıpratma ve dayatmalarına karşılık büyük bir özveri ile gece gündüz demeden sistemler yenilenmiş ve uygulamaya alınmıştır. Maalesef bu çevrelerin her türlü yıpratıcı girişimleri devam etmekte; asılsız ve yalan haberlerle, uydurma dedikodularla kurumun yıpratılmasına yönelik girişimler sürdürülmektedir. Kimsenin şüphesi olmasın ki her türlü zorluğu doğru ve adil bir yönetim anlayışına dayanarak aşan ÖSYM, hiçbir somut ispat vasıtasına dayanmayan bu tür girişimlerden de asla yılmayacak, hak ve adaletli sınav yürütme anlayışını devam ettirecektir.
Kurum, Olumsuz Algı/İmaj Uyandırmaya Yönelik Saldırılara Maruz Kalmaktadır:
ÖSYM her yıl yaklaşık 10 milyon adayı sınava almaktadır. Bu adayların aileleri de göz önüne alındığında, ÖSYM neredeyse toplumumuzun % 60’ını yakından ilgilendirmektedir. O nedenle ÖSYM hakkında yapılan her türlü haber ve değerlendirme toplumda hemen karşılığını bulmaktadır. Bu da menfaat çevrelerinin gayri ahlaki girişimlerini cesaretlendirmektedir. Konu ile ilgisi olsun olmasın yapılan haberlere ÖSYM lafzının kondurulması ile toplumun ilgisinin konuya çekilmesi hedeflenmektedir. Örneğin, ÖSYM ile hiçbir ilgisi olmayan merkezi sınavlarda oluşan herhangi bir tartışmada bile ÖSYM sorumlu olarak ilan edilebilmektedir. Bir kamu kurumu hakkında olumsuz algı uyandırmaya yönelik bu acımasızca saldırılar kabul edilebilir değildir. Okuyucusunun dikkatini köşesine çekmek isteyen bazı yazarlar düzmece bir sınav skandalı senaryosu ile çekinmeden reyting oluşturma gayreti içerisine girebilmektedir. Her ne kadar ÖSYM bu girişimlere kayıtsız kalmamakta ve tekzip etmekte ise de asılsız iddia ve haber yapanlar amaçlarına ulaştıklarından, bilgi kirlenmesi etkisini sürdürmektedir. Son zamanlarda ÖSYM sınavlarının bazılarında müfredata uyulmadığı veya Tarih sorularının sadece bir kitaptan sorulduğu gibi tamamen asılsız haberler bunun en son örnekleridir. Soruların bir kitaptan alıntı olduğunu yazanlar, bir kitabın bilerek veya bilmeyerek reklamını yapma gayreti içine düşmüşlerdir.
Burada bir kez daha kamuoyunun ÖSYM’nin resmi sitesi dışında verilen haber ve duyurulara itibar etmemesinin önemine işaret ederek kurumun son 4 yıl içerisinde gerçekleştirdiği yeniden yapılanma çalışmaları hakkında aşağıdaki bilgi ve değerlendirmeler kamuoyunun bilgisi ve takdirine sunulmaktadır.
Kurum 6114 Sayılı Kanun Kapsamında Yeniden Yapılandırılmıştır:
Kurumun doğal yapısı ve öneminden dolayı, konu ile ilgisi olsun veya olmasın herkes her zaman ve her yerde bir şeyler yazmış ve çizmiştir. Ancak; 2010 yılı sonu itibari ile ÖSYM’nin kurumsal yapısını düzenleyen herhangi bir yasal mevzuatı bulunmadığı ve tamamen yöneticilerinin inisiyatifleri ile yürütülen bir kurum olduğu gerçeği hiçbir zaman dile getirilmemiştir. 2010-KPSS’de yaşanan olağandışı sonuçlar nedeniyle kurumun tüm üst yöneticileri görevden alınmıştı. Görevi devralan ÖSYM yönetimi; kurumun hizmetlerini istenilen kalitede yürütebilmesi için büyük bir özveri ile çalışmaya başlamış ve altı ay gibi bir süre içerisinde 6114 sayılı ÖSYM kuruluş yasası çıkartılarak kurum idari ve mali olarak özerk bir yapıya kavuşturulmuştur. İzleyen yıllarda ise bu kanun çerçevesinde iş ve işlemlerin yürütülebilmesi için 15 adet yönetmelik hazırlanarak Resmi Gazetede yayınlanmıştır. Oluşturulan bu mevzuatı desteklemek üzere 100’e yakın süreç tanımı, talimat ve yönerge kurum içinde kullanılır hale getirilmiştir. O zamana kadar sadece kendilerine söyleneni yapmaya alışmış olan kurum çalışanlarının alışkanlıkları değiştirilerek yapılan her işin kayıt altına alındığı yazılı talimatların uygulandığı bir çalışma ortamı sağlanmış ve sınavların her aşamasında yapılan iş ve işlemler kayıt altına alınarak bireylerin inisiyatiflerinden, sözlü talimatlardan arındırılmış bir kurum oluşturulmuştur. 6114 sayılı yasa ile Türkiye’de ilk defa kopya çekmek ve vermek suç haline getirilmiştir. Sınav kurallarının ihlal edilmesine yönelik cezai uygulamalar mümkün hale getirilmiştir. Yeni yasal yapılanma ile ÖSYM’de uzmanlığa dayalı bir personel rejimi benimsenmiştir. Kısa sürede yeterli sayıda uzman istihdam edilerek iş ve işlemlerin etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesinin yolları açılmıştır.
ÖSYM, 2010 yılından sonra “aday odaklı” çalışmaları ile kendini öne çıkartan, yapıcı eleştirileri ve önerileri en ince detaylarına kadar değerlendiren, bedeli ne olursa olsun kesinlikle tek bir adayı dahi mağdur etmeyen, sorunların üzerini örterek kurtulma anlayışının tam tersine her sorunu ele alıp çözümler üreten bir kuruma dönüştürülmüştür.
İlk ve En Büyük Konu “Sınav Güvenliği”dir:
ÖSYM’ye büyük oranda ilgi gösterenler, köşe yazarları, eğitim uzmanları, her nedense; 2010-KPSS’deki kopya iddiaları ile çalkalanan kurumun, ondan sonra hiçbir sınavı aksatmadan ve geciktirmeden yürüttüğünü görmezlikten gelmiştir. Kopyanın nasıl oluştuğunun, sınav şebeklerinin nasıl çalıştığının, menfaat odakları ile ÖSYM’nin arasındaki olası ilişkilerin peşine düşmemişlerr. Kalem şeklinde kameraların, silgi içine yerleştirilmiş kameraların, kol saati şeklinde cep telefonlarının, düğme, anahtarlık, broş, küpeye benzetilmiş elektronik bilgi transferi gerçekleştirilmek üzere özel olarak tasarlanmış cihazların sınavlarda kullanılmasına nasıl müsaade edildiği hiçbir zaman sorgulanmamıştır. Her hali ile çalışma motivasyonunu tamamen yitirmiş olan bir kurum devralan ÖSYM yönetimi hemen işe koyularak öncelikle kurumun iş ve işlemlerini geciktirmeden yürütmenin ve sınav takvimine sekte vurmadan tamamlamanın gayreti içine girmiştir. 5 Ekim 2010 tarihinde sınav güvenlik kuralları ilan edilmiştir. Adaylara kalem, silgi, kalemtıraş ÖSYM tarafından verilmiştir. Kopya alma ve vermede en çok yararlanıldığı tespit edilen sınav esnasında tuvalete gitme müsaadesi kaldırılmış, sınav esnasında tuvalete gitmek tamamen yasaklanmıştır. Sınav salonundan ayrılan bir aday hangi sebeple olursa olsun tekrar sınav salonuna alınmamış, sınava devam ettirilmemiştir. Cep telefonu, anahtarlık, metal eşyalar, kulaklık ve benzeri her türlü bilgi iletişim aracı olarak kullanılabilecek nesnelerin görevlilerde olsa dahi sınav binalarına alınmasına müsaade edilmemiştir. Emniyet Genel Müdürlüğü ile yakın çalışılarak binalara giriş ve çıkışlar kontrollü gerçekleştirilmeye özen gösterilmiştir. Sınavlardan menfaat temin edenler hiç hoşlanmasa da bu konuda ısrarlı yönetim anlayışı sınav sistemine önemli oranda bir düzen getirmiştir. Ama bununla yetinilmeden yeniden yapılanma çalışmalarına devam edilmiştir.
Tüm Kurum Bilişim Teknolojisi SilBaştan Modernize Edildi:
ÖSYM hakkında yazanlar; ÖSYM’nin, modern dünyanın parolası olarak sunulan Değişim Sürecine tamamen kapalı olan ve oldukça eskimiş teknolojik alt yapısı ile hizmet vermeye devam eden (çoğu zaman teknik sıkıntılardan dolayı hizmetini kesintisiz yürütmekte zorlanan) bir kurum olduğunu hiç yazmamışlardır. Tam aksine sanal bir saygınlığın ardına sığınmayı tercih etmişlerdir. 2010 yılında kopyalar ile çalkalanan kurumun düştüğü durumu görmezlikten gelerek yeniden yapılanma sırasında menfaat çevrelerinin oluşturduğu kirletme girişimlerine kapılmışlardır. Nesli tükenmiş yazılım dillerinde yazılmış, kaynak kodları bile mevcut olmayan, kişilere bağımlı operasyonlar yürüten bir kurumu devralan ÖSYM yönetimi ise hiç gecikmeden uzmanlarından oluşan bir Bilişim Uzmanı Ekibini kurarak en son bilişim teknolojilerine dayanan bilişim sistemlerini hayata geçirmek üzere çalışmaları başlatmıştır. 2012 yılında bu çalışmalar meyvelerini vermiş ve tüm ÖSYM bilişim sistemi hem yazılım hem de donanım olarak günün teknolojik gelişmelerine uygun olarak yeniden tasarlanarak kullanıma alınmıştır. 2010 yılına kadar bilişim sistemleri bakımından tamamen kurum dışına ve bireye bağımlı çalışmak zorunda olan ve çok büyük miktarlarda bakım maliyetleri ödemek zorunda kalan ÖSYM, kendi sistemlerine kavuşmuş ve hem sistemleri günün koşullarına göre geliştirme becerisini kazanmış hem de kurum dışına bağımlılığı çok büyük oranda ortadan kaldırmıştır.
Soru Temini ve Gizliliğinin Korunması En Ciddi İlkeler Doğrultusunda Sistematik Hale Getirildi:
ÖSYM hakkında her ortamda olumsuz bir şeyler dile getirmekten büyük mutluluk duyanlar; 2010 ve öncesi ÖSYM’sinde sınavların nasıl hazırlandığını, soruların nasıl temin edildiğini, ülkenin her yerinde aslı olan olmayan soru satışlarının ve sahte cevap anahtarlarının nasıl menfaat odakları tarafından pazarlandığını hiç konuşmamışlardır. Bunları görmezden gelerek sanal bir algının arkasına sığınmışlardır. Soruların ve sınavların hazırlandığı ortamda, cep telefonları ile konuşmanın serbest olduğu, her bilgisayarın internete açık olarak çalıştırıldığı, sınavların orada hazırlanıp yüksek sesle okunduğu, koridorlarda sadece çalışanlar değil misafirlerin, hatta, öğrencilerin bile çok rahat dolaştığı, giriş ve çıkış kontrolü sağlamanın hiç düşünülmediği bir ortamda görevi devralan ÖSYM yönetimi, hiç gecikmeden ÖSYM Soru Hazırlama ve Geliştirme ile Bilgi Güvenliği ve Yönetimi Dairelerini “Kırmızı Alan” olarak ilan etmiştir. Sadece o birimlerde çalışanların ve soru yazmak üzere gelen akademisyenlerin giriş ve çıkışına müsaade edilmiştir. Cep telefonu ile bu alanlara giriş yasaklanmış, bu alanlardaki bilgisayarlar internete kapatılmıştır. Bu alanlara sadece misafir değil diğer dairelerin yöneticilerinin dahi girmesine müsaade edilmemiştir. Kırmızı alanların giriş ve çıkışları kamera ile kaydedilmeye başlanmış ve bu alanlarda çalışanlar için e-imza uygulaması başlatılmıştır. Daha önce kimin nerede ne yaptığı, hangi bilginin ne zaman nerede kim tarafından değiştirildiğinin belirlenmesinin mümkün olmadığı bir kurumda göreve başlayan ÖSYM yönetimi, e-imza ve parmak izi sistemleri ile herkesin nerede ne zaman hangi bilgiyi sisteme girdiği, hangisini değiştirdiği, hangisinin fotokopisini aldığını kayıt altına alacak alt yapıyı kurmuştur. Dahası çalışanlar kendi alanlarına kendi imzaları ile girdiklerinden eskiden olduğu gibi herkesin diğer alanlara ait soruları, testleri ve ilgili çalışmaları görme şansı ortadan kaldırılmıştır. ÖSYM artık herkesin sadece kendi alanında çalışıp bilgisayar ortamında kendisine tahsis edilmiş olan alana kendisi tarafından konulan bilginin de sorumluluğunu üstlendiği bir kurum haline gelmiştir. Bir alandaki soruları diğer alanlarda çalışanların hatta aynı alanda çalışan diğer çalışanların dahi görmesi imkansız hale getirilmiş ve soru yazmak üzere gelen akademisyenler ve çalışanlara gizlilik sözleşmesi imzalatılarak söz konusu bilgilerin gizliliğini korumakla sorumlu tutulmuşlardır.
Sınav Hazırlığının Temel Safhası “Kapalı Dönem”:
Her türden olası bilgi transferini önlemek amacı ile ÖSYM yönetimi, sınav öncesi “Kapalı Dönem Uygulamasını” yeniden tanımlamıştır. Kapalı Dönem Sınav Evrakı Oluşturma Süreci yazılarak bu kapsamda yapılacak her çalışma kayıt altına alınmıştır. Artık ÖSYM’de sınavlar 2010 yılı sonundan itibaren belirlenen süreç kapsamında tamamı ile dış dünyaya kapalı, 80’den fazla noktada sinyal kesici (jammer) bulunan, her türlü internet bağlantısından arındırılmış, elektronik iz sürme (loglama) teknolojisi ile her şeyin kaydının tutulduğu, içeriye giren hiçbir şeyin (çöp dahil) sınav bitene kadar dışarı çıkamadığı matbaada hazırlanmaya başlanmıştır. Sınavlarda sorulacak olan soru sayısının tam 10 katı soru, her alanın ilgili uzmanı tarafından kendi elektronik imzası ile soru bankasından seçilerek özel olarak üretilmiş, kripto ile kayıt tutan taşınabilir bir belleğe aktarılmakta ve en az iki görevlinin kontrolünde ve gözetiminde matbaaya ulaştırılmaktadır. Kapalı dönem içerisinde sınav koordinatörü veya ÖSYM Başkanlığınca yetkilendirilmiş personel, bu sorular arasından sınavda sorulacak kadar soruyu rastgele seçerek kriptolu bellekten tamamı ile bağımsız olarak çalışan matbaa bilişim sistemine transfer etmektedir. Böylece sınavdan önce matbaa dışında hiç kimsenin sınavda sorulacak soruları görmesinin veya bilmesinin olanağı kalmamıştır. Matbaanın girişinde emniyet personeli ve akademisyenlerden gözlemci atanarak 24 saat kesintisiz bu gizliliğin korunması sağlanmaktadır. Bugün, 3 günden 23 güne kadar süren ve 150-160 kişinin aynı anda baskı için kapalı bir ortamda tutulduğu sınavlar dahi her hangi bir sorun olmaksızın düzenlenebilmektedir.
Her Adaya Farklı Soru Kitapçığı:
ÖSYM ile yakından ilgilenen çevreler sınav sistemi ile ilgili görüşlerini dile getirmek ve iyileştirme çalışmalarına destek olmak yerine insanımızın kafasını karıştırma girişimlerine devam etmişlerdir. ÖSYM yönetimi sürekli olarak güvenli bir sınav sistemi oluşturma gayretinde olmuş ve bundan kesinlikle taviz vermemiştir. Bu güveni bozacak her türlü yolu kapatmış ve kapatmaya da devam edecektir. Menfaatleri kesilen bazı çevreler çareyi sahte soru kitapçıkları veya sahte cevap anahtarları pazarlamakta bulmuşlar ve ÖSYM’nin kurumsal imajını bozma gayretlerine devam etmişlerdir. ÖSYM yönetimi “Her Adaya Farklı Soru Kitapçığı” teknolojisini geliştirip devreye alınca bu hayalleri de suya düşmüştür. Çünkü 2011 yılı başından itibaren sınava giren herkesin soruları aynı olmakla birlikte soru kitapçığı ve cevap anahtarı farklı olarak tasarlanmakta ve üretilmektedir. Bu uygulama ile ÖSYM sınavlarında toplu kopya çekme girişimleri tamamen tarih olmuştur. Menfaat çevreleri başlangıçta kitapçıkların adayların isimlerine gönderilmesini hemen suistimal ederek bin bir yalan ve düzmece haberler ile “yandaşlara cevap anahtarı da kitapçıkta gönderildi” iftirasını başlatmışlardır. Bir tek örneğini göstermedikleri bu yalanı her ortamda, hatta üniversitelerin senatolarında dahi dile getirmekten kaçınmamışlardır. Bu amaçla kullanılan teknolojide böyle bir şeyin mümkün olup olmayacağını dahi sorgulamamışlardır. ÖSYM yönetimi bu durumdan kendisine ders çıkartarak kitapçıkların üzerinden aday bilgilerini kaldırıp sınav salonlarında rastgele adaylara verilmesini sağlamış ancak, kullanılan teknolojiden vaz geçmemiştir. Her basılan kitabın hem diğerlerinden farklı hem de ayrı bir poşet içerisinde paketlenerek sadece aday tarafından açılması sağlanmış ve önceden kitaba kimsenin erişmediğinden emin olunmak için adayların açılmış poşetli kitap olursa kullanılmadan rapor edilmesi istenmiştir.
Her adaya farklı soru kitapçığı uygulaması ile tüm ümitlerini yitiren menfaat çevreleri bu defa ÖSYM’nin adaylara ait sınav sonuçlarını ve değerlendirmelerini yanlış yaptığı algısı oluşturmak sureti ile kurumu yıpratmanın derdine düşmüşlerdir. Sınav adaleti ve güvenliği kadar şeffaflığı da yönetim felsefesinin temel ayaklarından birisi olarak kabul eden ÖSYM, bu durumda adayların cevap kağıtlarını el değmeden önce bilgisayar ortamında taratarak internet üzerinden adayın kendisine göstermiştir. Adaylara aynı zamanda puanlama sistemleri ile kendi cevap anahtarları internet üzerinden sunularak kendi puanlarını kendilerinin hesaplamaları sağlanmıştır. ÖSYM tarihinde hiç bir zaman bu kadar şeffaf olunmamıştır.
Geniş ve Kaliteli Soru Havuzu:
ÖSYM ile ilgili konularda yazanlar ve konuyu kendisine dert edinenler; ÖSYM gibi 40 yıldır hizmet veren bir kurumda kaçınılmaz olan, her şeyin merkezinde bulunması gereken bir soru bankasının neden olmadığını hiç sorgulamamışlardır. Her sınavı sadece 2-3 akademisyenin hazırladığı sorular ile yürüten, soruları bilenlerin sınav öncesi serbest olarak toplum içinde yaşadığı, hatta dershanelerde dersler verdiği, ÖSYM çalışanlarının dahi dershanelerde çalıştığı, sınavlar ile ilgili kitaplar yazdığı bir kurumu teslim alan ÖSYM yönetimi bu duruma da gecikmeden el atmıştır. Türkiye’nin her tarafından akademisyenleri göreve çağırmış, her hafta bir iki oturum halinde soru temin etme çalıştayları düzenlemiştir. Türkiye’nin her yerinde güvenli alanlar oluşturulup sorular temin edilerek ÖSYM merkezinde bilimsel denetimlerden geçirilmiştir. Bu çalışmalar son 2 yıldır yoğun bir şekilde devam etmektedir. 40 yıl boyunca soru biriktirmeyi düşünmeyen bir kurum yerine 2 yıl gibi bir sürede her alanda çok sayıda ve toplamda ise yaklaşık 60 bin sorusu olan bir kurum oluşturulmuştur.
Sınav Görevlerinin Görevlendirilmesindeki Keyfilik Sona Erdirildi:
ÖSYM sınav sistemleri ile ilgili olarak söz söyleme hakkını kendisinde görenler 2010 yılı ve öncesinde; sınavlarda görev alanların nasıl atandıklarını arkadaş, yandaş kayırmalarının nasıl yürütüldüğünü hiçbir zaman dile getirmemişlerdir. Göreve geldiklerinde her gün onlarca görev talep eden ama görev verilmeyenlerin şikayetini alan ÖSYM yönetimi, “ÖSYM Merkezi Görevli İşlemleri Sistemini” geliştirmiş ve devreye almıştır. ÖSYM sınavlarında eskiden olduğu gibi artık görevliler yerel sorumlular tarafından atanmamakta ve merkezden görevlendirme yapılmaktadır. Böylece arkadaşların, yakınların kayırılması dönemi bitmiştir. Herkes istediği zaman istediği kişisel ilişkilerini kullanarak istediği yerde görev alamamaktadır. Oluşturulan görevli havuzunda 500 binden fazla görevli kayıtlı olup sınav öncesi toplanan tercihlere göre puan usulü ile görevlendirme yapılmaktadır. Görevlilerin görevlerini ihmal etmeleri durumunda merkezden ihmal yönergesi kapsamında ilgili işlemler yapılmakta gerekirse tekrar görev verilmemektedir. ÖSYM sınavlarda Bina Sınav Sorumlusu gibi anahtar görevleri gerçekleştiren tüm görevlileri görevleri öncesinde eğitmek sureti ile sınav sistemi ve ilgili iyileştirmelerin tüm ülkede aynı şekilde uygulanması temin edilmektedir.
Benzeri şekilde, 2010’lu yıllara gelindiği zamanda her şeyin kredi kartı ve banka hesapları üzerinden kolaylıkla gerçekleştirilebildiği bir dönemde sınav ücretlerinin görevlilere neden elden gönderildiğini kimse sorgulamamıştır. Her sınavda yüz binlerce TL tutarında para zarflar içerisinde tüm ülkeye gönderilip elden görevlilere teslim ediliyorken, ÖSYM yönetimi 2011 yılında bu çağdışı uygulamaya son vererek tüm görevlilerin ücretlerini doğrudan görev yapanların banka hesaplarına yatırmak sureti ile gerçekleştirmeye başlamıştır.
Adım Adım İzlenen Bir Sınav Süreci:
Toplumun değişik kesimlerinde oluşturulan tartışma dalgasına kapılmadan ve olup bitenlere odaklanmak yerine kurumsal yenilenmeyi kendisine görev edinen ÖSYM yönetimi, sınav adaleti ve güvenliğini temin etmek için ÖSYM bünyesinde ve matbaada almış olduğu tedbirler ile yetinmemiştir. Sınav günü salonlarda adaylara yardım yapılması gibi durumları da dikkate alarak sınav salonlarının kamera ile kaydının yapılmasını sağlamıştır. Binaların girişlerinde ve Bina Sınav Sorumlularının odalarında da sınav evrakının görülebileceği şekilde kamera kayıtları yapılmaya başlanmıştır. Bu kayıtlar düzenli olarak incelenip haksız kazanım peşinde olanların sınavları geçersiz sayılmıştır. Benzeri şekilde; sınav evrakının illere taşınmasında kullanılan araçların araç takip sistemi ile izlenmesi sağlanmıştır. Belirlenen hız ve molalar dışında aracın rotasından çıkmasına müsaade edilmemektedir. Her ilde ve ilçelerde bulunan saklama merkezlerini sınav günü öncesinde, sırasında ve sonrasında kesintisiz olarak 24 saat olarak Ankara’dan izleyen kamera sistemleri ile donatılmıştır. Bu amaçla ÖSYM merkezde bir Sınav Koordinasyon Merkezi oluşturulmuştur. Sınav günü sahada oluşan tüm sorunlara çözüm üretmeyi sınav koordinatörünün yetkisine bırakan bir kurum yerine birinci elden merkezden tüm sahayı kontrol etmek sureti ile sorunlara çözümler üreten bir kurum oluşturulmuştur. Bu amaçla “Sınav Günü Masası” adı verilen ve ilgili konularda uzman olan en az 20 kişiden (büyük sınavlarda 40 kişiden) oluşan problem çözme ekibi ile gelen taleplere cevaplar üretilmektedir. 2014 yılında LYS gibi 1 milyon adayın girdiği büyük bir sınavda sınav günü masasına çok az sayılabilecek sayıda telefon gelmiş olması hem sistemlerin oturduğunu göstermekte hem de oluşturulan yazılı talimatların ve sahaya gönderilen açıklayıcı bilgi notlarının güncellenerek yeniden tasarlanmış olan sınav uygulama yönergesinin çözüm üretmedeki yeterliliklerine işaret etmektedir.
Taklit Edilmesi İmkansız Sonuç Belgesi:
ÖSYM sistemlerinin yeniden yapılandırılması veya iyileştirilmesinin önüne geçmek için her türlü girişimi çekinmeden yerine getirenler, faaliyetlerine devam ederek sahte sınav sonuçları üretip ve daha sonra ÖSYM sisteminden gerçek sonuçları çekerek “ÖSYM sonuçları değiştirdi” iddiası ile zihinleri karıştırmanın telaşına düşmüşlerdir.. Her soruna büyük bir dikkatle yaklaşan ÖSYM yönetimi, bu tür çabaların da önünü kesmek için ÖSYM sonuç doğrulama sistemini hayata geçirmiştir Bu yolla sistem üzerinden otomatik olarak sonuç belgelerinin doğruluğunu gösterecek şekilde bir sonuç doğrulama kodu oluşturulmuştur. Bu kod ile gerçek sonuca direkt olarak ulaşmak mümkün hale getirilerek ÖSYM sistemlerine yönelik saldırıların hedefine varması engellenmiştir.
Elektronik/Sanal Ortamda Sınav:
Tüm dünyada elektronik sınav yapılması kaçınılmaz iken ülkemizin bu alanda çok gerilerde kalmasını kabul etmeyen ÖSYM yönetimi hızla elektronik sınav projesini tetikleyerek ilgili alt yapıyı oluşturmuştur. 2014 yılı içerisinde YDS sınavını elektronik ortamda gerçekleştirecek tüm çalışmaları tamamlamıştır. Bunun için ilgili teknik alt yapı kurulmuş, yazılımlar kurum personeli tarafından geliştirilmiş, ilgili donanım ve mekan tasarımları tamamlanmış, Devlet Personel Başkanlığı ve Maliye Bakanlığı ile birlikte ilgili mevzuat alt yapısı oluşturulmuştur. Kısa zaman içerisinde bu sınavların yürütülmesine de başlanacaktır.
Tüm dünyada özellikle ABD ve İngiltere gibi gelişmiş ülkelerde, yapılan sınavlarda sadece çoktan seçmeli sorular ile yeteneklerin ölçülemediği bilindiğinden açık uçlu sorular ile yazılı sınavları gerçekleştirilmekte iken bu alanda da ÖSYM beklenen gelişmeyi önceki dönemlerde göstermemiştir. 2013 yılında başlatılan Açık Uçlu Sorular ile Yazılı Sınav Projesi ile bireylerin sadece test ilkelerini ezberlemeye dayalı eğitimlerinin önüne geçilmesi ve ilgili alandaki bilgi ve becerilerin ölçülebilmesi için gerekli testlerin yürütülmesine yönelik çalışmalara başlanmıştır. Yapılan deneme sınavları başarılı olmuş ve bu alanda kurumlara yapılan bazı sınavlar açık uçlu sorular ile gerçekleştirilerek ilgili yeteneğin pekiştirilmesi çalışmaları devam etmiştir. Bu konuda da çalışmalara aynı hızla devam edilmektedir.
Sistem Geliştirme ve İyileştirmeleri:
ÖSYM yönetimi, 2010 yılından bu yana çok yoğun bir tempo ile sistem iyileştirme ve geliştirme çalışmalarına devam etmektedir. Yapılan her iyileştirme ve sistem uygulamasını burada listelemek mümkün değildir. Ancak yukarıdakilere ek olarak aşağıda belirtilen bazı uygulamalar da sınav güvenliği ve adaletini sağlamak açısından dikkate değer bulunmaktadır;
ÖSYM, diploma notu gibi birçok bilgiyi adaylardan beyan usulü ile alırken bu kapsamda kötü kullanımların önüne geçmek üzere öğrencilerin notları Milli Eğitim Bakanlığı’nın e-okul sisteminden veya üniversitelerden direkt olarak alınacak şekilde bir diploma notu temin etme sistemi oluşturulmuştur.
- Benzeri şekilde yerleştirmeye kaynak teşkil eden eğitim bilgileri beyana göre alınırken artık belgeye dayalı olarak temin edilmeye başlanmıştır.
- Adaylara daha önce posta ile gönderilen tüm belgeler (sınava giriş ve sınav sonuç belgeleri, sınav kılavuzları) internet üzerinden sunulmaktadır. Bu yolla ciddi boyutta kağıt ve posta masrafından tasarruf sağlanmış, adayların belgeleri gelmediğinde uğradıkları mağduriyetler önlenmiştir.
Adayların bilgileri her sınavda tekrar tekrar alınıp ve ayrı ayrı saklanırken 2013 yılında oluşturulan Ortak Aday Havuzu Projesi ile bir bilgi adaylardan artık sadece bir kere alınmakta ve adayın gireceği tüm sınavlarda kullanılabilmektedir. Eskiden her sınavın bilgisi ayrı ve bağımsız olarak bir dosyada tutulurken, artık ÖSYM’de adayların hangi sınavlara girdiklerini belirlemek için çok sayıda dosyanın tek tek taranması gerekmemektedir. Oluşturulan aday havuzunda adayların sınav tarihçeleri de tutularak sadece TC kimlik numarası ile yapılan sorgulama neticesinde adayın girdiği tüm sınavların bilgilerine otomatik olarak ulaşılabilmektedir.
Eskiden sınav evrakı önceden il sınav merkezlerinde saklama depolarına indirilip sınav günü oradan binalara sevk edilirken, 2013 yılından itibaren, sınav evrakının yerel depolarda saklanması sadece zorunlu hallerde gerçekleştirilmektedir. 2013 yılından beri sınav evrakını taşıyan araçların veya saklama depolarının kapısına Ankara’dan kumanda edilen ve açılmasına müsaade verilen bir elektro-mekanik kilit takılarak evrakın güvenliği temin edilmiştir. Bu kilit ÖSYM Sınav Koordinasyon Merkezinden gönderilen sinyal olmadan kesinlikle açılmamaktadır. Sınav sabahı bu sinyal gönderilmekte ve evrak dağıtımı görevliler tarafından kamera ile Ankara’dan izlenmektedir.
- Şehirlerarası sınav evrakı nakil araçlarında olduğu gibi kent içi sınav evrakı taşıyan araçlar da araç takip sistemi ile Ankara ÖSYM merkezindeki Sınav Koordinasyon Merkezi tarafından izlenebilmektedir.
Sınavlarda okullarda okutulan müfredata ve kazanımlara dayalı içerikler dikkate alınarak sorular hazırlatılmaktadır. Sınav içeriklerinin MEB tarafından hazırlanan ve öğrencilerin eğitilmesi için belirlenmiş kazanımlara uygunluğu özel olarak takip edilmektedir. 40 yıllık tarihinde 2010 sonrasında, ÖSYM ve Milli Eğitim Bakanlığı birlikte müfredat değerlendirmeleri yapma çalışmaları hızlandırılmış ve süreklilik getirilmiştir. ÖSYM ilgili sınavlar sonrasında MEB Talim ve Terbiye Kurulundan sınavların sonrasında soruları içerik ve müfredat uyumu açsından inceleyip rapor etmesi talep edilmektedir. Bu şekilde kazanımlara uygun nitelikte sınav oluşturulmasına özen gösterilmektedir.
Daha önce tamamen araştırma amaçlı olarak gerçekleştirilen sınav sonrası analizler yerine, 2010 yılından sonra yapılan her sınav sonrasında ilgili sonuçlar bilimsel yöntemler ile analiz edilerek (madde analizleri) sınav koordinatörleri ve ilgililer ile paylaşılmaktadır. Bu kapsamda çok katılımlı değerlendirme toplantıları gerçekleştirilmektedir. Soru iptallerine işaret eden sonuçlar olması halinde bilimsel heyetler göreve davet edilmekte ve verilen raporlar doğrultusunda kararlar alınmaktadır. Bu analizler sınavların ölçme kalitesinin artırılmasına da önemli oranda geri besleme sağlamaktadır.
Yeni sınav sistemlerinin tasarlanması, sınav sonuçlarının analiz edilmesi, aday itirazlarının değerlendirilmesi, kamera ve tutanak incelemede raporların değerlendirilmesi, sağlık raporlarının değerlendirilmesi ve benzeri tüm adaya özgü aktivitelerde ilgili bilimsel uzmanlar ve bilim heyetleri görev yaparak onların bağımsız görüşleri doğrultusunda kararlar verilmektedir.
- Sınav içerikleri güncellenmiş ve ihtiyaç duyulan konularda alan sınavları yapılarak söz konusu alanlarda, konu uzmanlığı ve yeterliliği olanların seçilmesi sağlanmıştır.
Yukarıda sıralandığı üzere 2010 yılından beri yoğun emek ve gayretler ile yapılan çalışmalar her geçen gün meyvesini vermiş ve şu an itibari ile ÖSYM içerisinde kurulduğu zamandan bu güne, olabilecek en adil sınav sisteminin oluşturulması sağlanmıştır. Bu çalışmaların neticesinde 2 milyon insanın sınav sonuçları 6-7 gün gibi kısa bir sürede açıklanması başarılmıştır. Başlangıçta herkes tarafından tamamen tesadüf olarak görülen bu olay aradan geçen zamanda bir çok sınavda defalarca tekrarlanarak tesadüfün ötesinde bir takım çalışmasının eseri olduğu net olarak ortaya konulmuştur.
A’dan Z’ye Yapılacak Çok İş Vardı:
Yönetimde modern dünyada verimliliği, etkinliği ve performans odaklı çalışmayı sağlamak üzere geliştirilmiş ve başarı ile uygulanan süreç yönetimi ilkelerinin tüm birimlerde uygulanması, adaylara ait bilgilerin sadece ilgili kurumlar ile paylaşılması ve başka hiç bir kurum ve kişiye adaya özgü bilgilerin verilmemesi, Nüfus ve Vatandaşlık Genel Müdürlüğü, üniversitelerin bilgi işlem birimleri ve diğer kamu kurumları ile bilişim sistemlerinin entegrasyonu, aday başvurularının alınmasına yönelik olarak yapılan düzenlemeler ve internet üzerinden başvuru yapabilme olanağının sağlanması, kredi kartı ile sınav ödemelerinin kabul edilmesi, Sınav görevlileri için görevli el rehberlerinin düzenlenmesi, adaylar için bazı sınavlarda aday el kitaplarının hazırlanması, tanıtım broşür ve filmlerinin (Kamu Spotu) oluşturulması, adaylara ve görevlilere önemli bilgilerin ve eksikliklerin kısa mesaj (SMS) ve e-posta yolu ile bildirilmesi, adayların birden fazla okulu bitirmesi durumunda tek bir diploma yerine diplomalarının hepsinin haklarından istifade etmelerinin sağlanması, sınav ve ölçme kalitesinin artırılmasını temin etmek için soruların yayınlanmaması, kırmızı kutu uygulaması, sınav günlerinde olası olağan dışı olaylara karşılık evrakın geciktirilmeden sınav merkezlerine ulaştırılabilmesi için hava yolunun kullanılması ve gereken durumlar için helikopter kiralanması, engelli sınavlarına yönelik düzenlemeler, engelli sınavlarında görev alan okuyucuların eğitilmesi ve uzmanların görevlendirilmesi, sınav görevlerini yürütecek tecrübeleri kazanmak için görevli havuzlarının oluşturulması (nakil görevlisi havuz, engelli yardımcı görevli havuz, bina sınav sorumlusu havuzu, yerel kurye havuz vb.), sınavlardan önce sınav merkezlerinde oluşturulan Sınav Koordinasyon Kurullarının çalışma usül ve esasları çerçevesinde görev almalarının sağlanması, sınav sonrasında tüm paydaşlar ile ortak değerlendirme toplantılarının yapılması, sınav koordinatörleri ile periyodik olarak değerlendirmelerin gerçekleştirilmesi, MEB, Anadolu Üniversitesi ve diğer kamu kurumları ile ilişkilerin düzenlenmesi, yeni sınav merkezinin açılmasına yönelik temel ilke ve prensiplerin belirlenmesi, sınav protokollerinin oluşturulmasında sistematik bir yapının izlenmesi, sınav maliyetlerinin ve ücretlerinin daha gerçekçi belirlenmesi, uluslararası kurum ve kuruluşlar ile ilişkilerin düzenlenmesi ve aktif iletişim kurulması, ortak projelerin oluşturulması, dost ve kardeş ülkeler ile tecrübe ve deneyimlerin paylaşılması, Elektronik Belge Yönetim Sistemine geçilmesi, sınav süreçlerinin mümkün olduğunca insandan bağımsız olarak otomatik gerçekleştirilmesini sağlayacak sistemlerin devreye alınması gibi burada açıklamakla bitmeyecek daha bir çok yeniliklere ve uygulamalara kavuşturulan ÖSYM’de yeniden yapılanma çalışmalarının ilk aşaması tamamlanmış ancak değişim süreci takip edilmeye devam etmektedir.
Ana İlke Hep “Hak ve Adaletin Tesisi” oldu:
2010 yılında göreve gelen ÖSYM yönetimi “hak ve adalet ölçüsünde sınav yapan ve bilimsel metotlar ile ölçme ve değerlendirme gerçekleştiren şeffaf bir kurum olma” şeklinde belirlemiş olduğu misyonuna yukarıda da açıklandığı üzere birçok kamu kurumunda uzun yıllar boyunca gerçekleştirilebilecek nitelikte projelerini büyük bir hızla devreye alıp 4 yıl gibi kısa bir sürede ulaşmayı başarmıştır. Sınavlara katılan adaylara sadece hak ettiklerini veren ve haksız kazanımlara fırsat vermeyen bir ÖSYM oluşturulmuştur. ÖSYM, bu niteliğini muhafaza edecek her geçen gün sürekli iyileştirme mantığı ile kendisini yenileyecek ve günün koşullarında dünyada diğer benzeri kurumlar ile birlikte yürüyebilecek nitelikte yoluna devam edecektir. % 100 güvenli ve güvenilir sınavlar yapmaya gayret edecek ve sınavın her aşamasını otomatik olarak gerçekleştirme çabalarından geri durmayacaktır. Ülkenin geleceğine yön verecek nesillerin bilgi ve becerilerinin en kaliteli, adil, yansız, objektif ve tam güvenli şekilde ölçülmesi, bu nesillerin kurumlara ve üniversitelere seçilmesi ve yerleştirilmesi çalışmaları, ÖSYM’de tüm kurumsal yapılanma ve değişim sürecinin temel motivasyonu olmaya devam edecektir.
Bir toplumun varlığını sürdürebilmesi için hak ve adaletin o toplumda en temel direklerden birisi haline getirilmesi bilinen en önemli gerçeklerdendir. ÖSYM, ülkemizin geleceğini şekillendiren, her zaman bu ülkeye lazım olan bir kurum olarak, bu hak ve adaletin tesis edilmesinde büyük bir rol oynamaktadır. O nedenle, ülkemizin göz bebeği olarak görülmesi gereken bu kurumu her fırsatta yıpratmayı amaçlayan grupların ve menfaat çevrelerinin asılsız iddialarına kamuoyu tarafından itibar edilmemesinin, değerli basınımızın yukarıda açıklanan gerçekler ışığında kurum ile ilgili her türlü haberi ÖSYM’den doğrulatmadan yayınlamamasının, özellikle asılsız iddia ve haberler ile kamuoyunda kurumun güvenini zedelemeye yönelik girişimlere destek olmamaya özen göstermesinin ülkemizin de geleceği için önemli olduğunu bir kez daha hatırlatırız.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
ÖSYM BAŞKANLIĞI
2014-KPSS Lisans Sınavı Sonuçları
2014-KPSS Lisans Sınavı Sonuçlarına İlişkin Sayısal Bilgiler
2014-KPSS Lisans Temel Soru Kitapçıkları ve Yanıtları (%10)
Gösterilecek sonuç bulunamadı !!!